HotWaterMusiC

pardon me, you got light?

2/19/09

üzerinenotlargemlik vol.1

@140209


@bu yazının girizgahında zorlandığımdandır emefö-bodrum bodrumdan "nasıl anlatsam, nerden başlasam..." sözleriyle dalıyorum. hani aslında "nasıl anlatsam, nerden başlasam"lık bir gün değildi, zira böyle dolu dolu bir gün geçirmiş havası katmak için, meşgul biriymiş gibi görünmek, mesgul biriymiş gibi görünmekle de "kuul" bir izlenim bırakmak amacım*.
  *any action has an aim, a purpose. translation is an action, doğal olarak translation has an aim, a purpose.(vermeer ibnesi, bindokuzyüzbilmemkaç)
hatta ve hatta, bu bırakmaya çalıştığım izlenimin ardındaki asıl amaç: "neee! yoksa malum şahıs sevgililer gününü biriyle mi geçirdi? amanın başımıza taş yağacak!" endişesini akıllara getirip yürek hoplatmak, etekleri zil çaldırmak, belki de yüreğinizi ağzınıza getirip sizi dumura uğratmak.(bkz: Türkçe Deyimleri ve Atasözleri Sözlüğü)
-yok yok latife. alakası yook-salak kız efekti-! tam aksine abazan bir sabahın yedisinde ayağa dikildim. uyandığımda farkettim ki gözlerim Tayyip babanın gözleri gibi şişmiş-nedenler farklı o ayrı konu-. benimkiler neden şişti peki? hep o Carmen'in, sienbisi-e'nin, tienti'nin yüzünden. sienbisi-e'yle tienti'yi salla da, Carmen neydi öyle yahu?-aauuuuvvv-(ülkücü efekt) Carmen'i doya doya izledikten sonra bir arkadaşın Brad'e ithafen "hepimize yetecek kadar brad" latifesini değiştirip yerine malum cümleyi kurasım geldi. ama Latif Doğan'ın bir şarkısındaki "henüz 3 yaşında bir kardeşim var, seni ondan bile kıskanıyorum" dizeleri geldi aklıma, ve malum cümleyi kurmaktan vazgeçtim.

@sabah pencereden dışarı baktığımda çok güzel, ritimli bi şekilde yağmur yağıyodu, ancak ikibuçuksaatte Maltepe'ye vardığımda yağmurun sadece pencereden bakarken çok güzel göründüğünü anladım. peki niye sabahın yedisinde ve yağmurun altında matlepeye geldim? lanet olsun ucu yine entelliğe dayanıyor, ne yapsam ne etsem o işin ucunu entelliğe dokunduracak bişeyler bulup çıkartıyorum, mutlu oluyorum sonra da. cemaat- ötekiler, yani biz- aydınlanmak için sağda solda kitap okuyacam diye kendini helak eden gençlerin içler acısı halini gözönüne alarak dört günlük bir kitap okuma kampı organize etmiş.

@Bursa'nın Gemlik ilçesinde, tatil dolayısıyla kısmen boş olan bir yükseköğrenimöğrenciyurdunu bizler için ayarlamış ve hepsi birbirinden abazan ancak hepsi de zararsız bir öğrenci grubunu yurda yerleştirmek suretiyle kampı başlatmışlardır. sabah yedide başlayıp, gece onikide biten bir program.-yedide kalkmak eziyet gibiydi kamp dahilindeyken, lakin kamp bittiğinde saat yedi-on arası okuduğum şeylerin çoğunun aklımda kaldığını farketmiş bulunmaktayım- kampta istenirse saatlerce, gözler şişene ve uyandığında kendini aptal gibi hissedene kadar uyunabiliyordu.-ki isteklileri vardı-. arzu edilirse de programa saati saatine uyularak günde artıeksi 9saat kadar kitap okunabiliyordu. ben bu programın neresindeydim ?
 el-cevab: yaklaşık 6saat kitap okuabilenlerin safındaydım.gururluydum! mutluydum!

0 ÇemkireN :

Archive

  • 12 (4)
  • 1 (3)
  • 2 (10)
  • 3 (2)
  • 4 (1)